10 Nisan 2012 Salı


Müzik Serüveni Üzerine 2
Müzik bir kültür öğesidir ve temelleri bu kültürler üzerine kurulmuştur. Ünlü müzikolog Nicholas Cook’ un da söylediği gibi “Dili olmayan bir kültür olmadığı gibi müziği olmayan kültürde yoktur”. Her ulusun kendi kültürel yapıları vardır ki buna bağlı olarak müzikleri de farklılıklar gösterir. Yaşam tarzı, gelenek ve görenek, eğitim vb gibi durumlar müziğin değişime uğramasını sağlayan temel faktörlerdir. Bu kültürel öğeler halk müziklerini etkilediği kadar popüler müzikleri de etkilemiştir. Bir örnek ile konuyu açıklayayım;
Ülkemizde yapılan Arabesk müzik ile Batı müziğinde bulunan Arabesk faklı yapılardadır ve birbirlerine hiç benzemezler. Arabesk kelimesi aslında mimaride kullanılan bir form olarak kullanılmaya başlamış daha sonra müziğe de etkisini geçirmiştir. Batı dünyasında Arabesk: İç içe geçmiş çiçek figürlerinin soyut eğrilerle bezenmesi anlamında kullanılmaktadır. Bizim müziğimizde ise Arap müziği ile Türk müziğinin harmanlanması olarak algılanmıştır.
Aslında konuyu toparlarsak Batı Müziği içerisinde Arabesk bir form iken bizim müziğimiz içerisinde tarz olarak kullanılmaktadır. Biz Orhan Gencebay, Müslüm Gürses gibi müzisyenlere arabesk müzisyenleri derken Batı dünyası arabesk bir eser besteleyen müzisyene bu tabiri kullanmaz.  Örneğin; Robert Schumann’ ın Op. 18 nolu eserinin adı Arabesque’ dir. Almanlar Schumann’ ı Batı Müziği bestecisi olarak tanımlamaktadır.
Şimdi gelelim müzik tarzlarına, aslında her müzik tarzı bir öncekine karşı olarak çıkmıştır. Hepsinin temel çıkış noktası isyan ve bir önceki müzik tarzının halka hitap etmemesidir. Günümüzde; Türk Müziği, Batı Müziği, Caz, Blues, Pop, Rock, Hiphop, Arabesk, Metal vb pek çok farklı müzik tarzı vardır. Var olan bu müzik tarzları birbirlerinden etkilenmiş, müzikal formlarının içeriğini değişimlere uğratarak yeni biçimlere kavuşmuşlardır.  
Bu müzik tarzlarının nasıl ortaya çıktığı ve geçirdikleri evreler ise bir sonraki yazıda… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder