POP MÜZİK
Toplum bireylerin birbirlerine
bağımlı olarak yaşadıkları topluluktur. Bireylerin toplum içerisindeki
ilişkileri belirlenmiş olan örf ve adetler üzerinden gerçekleşmektedir. Toplumlar yeni bireylere gelenek ve
göreneklerini zaman içerisinde empoze eder ki toplumların ayakta kalmasını
sağlayan temel unsurlar unutulmasın.
Toplumların yaşam biçimlerini öğrenmenin en
iyi yöntemi, bilgi edinilecek toplumun kültürel yapısını incelemektir. Bir
toplumun gelenek ve göreneklerini, kültürel yapısını en iyi anlatan ise o
toplumun sanat eserleridir. Sanat eserlerinden o topluma ait hemen hemen her
türlü öğeye ulaşmak mümkündür.
Sanatın ile kültür doğru orantılı
olarak birbirlerine bağlıdır. Sanatı gelişmiş toplumlar yaşam biçimlerini de
yukarıya taşımayı başarabilmiş toplumlardır. Burada sanatın gelişmişlik
düzeyini en iyi yansıtabilecek olan tür olarak müzik sanatı karşımıza
çıkmaktadır. Bir karşılaştırma ile konuyu biraz daha açalım. Popüler müzik; her
dönem var olmuş ve her dönem farklı tarz ve şekillerle karşımıza çıkmıştır. 1968’
li yıllarda Rock müzik Türkiye’ nin popüler müziği iken, 2000’ li yıllar Pop
müziğin popüler olduğu dönemlerdir. Avrupa ülkeleri içinde 1600’ lü yıllarda Barok
Dönem müziği popüler müzik iken günümüzde bu popülaritesinden oldukça uzaktır.
Bu ufak açıklamadan sonra asıl konumuza dönelim. Geçmişte yapılmış pop müzik eserleri ile 2000
den sonra yapılmış olan pop müziği eserlerini karşılaştıralım. Fikret KIZILOK,
Tanju OKAN, Ajda PEKKAN 1970’ li yıllarda önemli popüler müzik
sanatçılarımızdan bazılarıdır. Tanju OKAN’ ın Başlık parası adlı eserini ele
alalım.
Başlık ister
kız babası
O toplumun yüz karası
Olmaz olsun şu fakirlik
Bulamadım başlık parası
Eserin nakarat kısmını
incelediğimizde ezgisel güzelliğinin yanı sıra sözlerinde, o dönemde başlık
parasının toplumsal bir sorun olduğundan bahsederek topluma müzik vasıtası ile
bir şeyler iletmeye çalışmaktadır. Bu çok basit bir örnektir ki bu örnekleri
çoğaltabiliriz.
2012 yıllarının önemli pop
şarkıcılarını ise Tarkan, Kenan DOĞULU, İsmail YK’, vb olarak sıralayabiliriz. Buradan da İsmail YK’ nın Allah belanı versin
adlı eserini ele alalım.
Allah belanı versin
Allah seni kahretsin
Bana gelen sana gelsin
Hayatımı sen mahvettin
Acımadın neler çektim
Kader seni de kör etsin
Bu eserin de nakarat kısmına baktığımızda
sevgilisinden ayrılmış bir adam görüyoruz ki bu adam ne kadar kin ve nefret
dolu olduğunu bize bu sözlerle anlatmaktadır. Burada topluma verilen bir mesaj
yok mu? Tabi ki var, o da sevgilinizden ayrılınca onu güzel anılarla anmayın
aksine ne kadar beddua biliyorsanız arkasından sayın hatta gördüğünüz yerde
tekme tokat dövün. (Klipinde araba parçalamakta, aslında klipte ayrıldığı
sevgilisini dövemeyeceği için arabayı parçalamakta)
Bugün ülkemizde gelinmiş olan
nokta, şarkıların sözlerine bakıldığında açıkça görülmektedir. Bu şarkının
dışında diğer şarkılara da bir göz atalım. Kenan Doğulu, kız hepsi senin mi
cakkıdı cıkkıdı oynaşalım kız, Tarkan, yakalarsam much, İsmail YK Facebook, ve buna benzer sadece günlük tüketim için
yazılmış pek çok şarkı.
Aslında sorun olarak bakılması
gereken biz müziği sanat olarak değil sadece bir eğlence aracı olarak
görmekteyiz. Elbette şarkılar insanları eğlendirme aracı olarak ta kullanılmalı
ancak yapılan bu eserlerin bir seviyesi de olmalı. Bir ülkeyi yok etmenin en
kolay yolu o ülkenin kültürel değerlerini yok etmektir. Kültürel değerleri yok
etmenin en kolay ve hızlı yolu ise bu işi müzikle yapmaktadır.
Bu ülkenin Erkan OĞUR, Bülent
ORTAÇGİL, Şebnem FERAH gibi, sanatçı
kavramını üstüne koyabileceğimiz pek çok sanatçımız var. Ancak bunlardan pek
çoğu para kazanabilmek için popüler kültüre boyun eğmek zorunda kalmaktadır.
Kültürün en önemli öğesi “Dil” dir. Şarkılarda duyduğumuz “gelcem,
gitcem, yapcam, okey vb” sözleri artık günlük yaşantımızda kullanır olmuşsak ve
bunları yadırgamadan kullanıyorsak dil çökmeye başlamış demektir.
Artık düzgün Türkçe konuşan
kişilerle bile dalga geçiyor ve onları entel olarak görünmeye çalışıyor diye
adlandırıyorsak dil çökmeye başlamış demektir.
Müzik dinlerken medyanın bize verdiği
müzikleri değil araştırıp kendimize ait olan müzikleri bulup onları dinlemeye
başladığımız zaman bu işi biraz daha düzene girmeye başlayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder